Hakkımızda

Emine Göğüş Mutfak Müzesinin hemen arkasında, aynı hayatı paylaşacak kadar iç içe bir mimariye sahip MUSEM binası, 1900’lü yılların başlarında Mehmet Avni Efendi  tarafından yaptırılmıştır. İki ayrı binadan oluşan yapılardan birisi geleneksel Antep Evi, diğeri ise sonradan inşa edilen taş bir binadan oluşmaktadır. Toplam 413 m2 arsa üzerine oturan yapı, Gaziantep Mutfağının yaşatılması amacıyla değerlendirilmek üzere sayın Mehmet Reşit Göğüş tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyemize bağışlanmıştır.

Gaziantep’in yerel kültürel kodlarının en önemli unsurlarından birincisi olan Gaziantep Mutfağı, lezzetinden ve lezzetinin devamlılığından ödün vermeden yaşamak ve yaşatılmak zorundadır; ürün seçiminden tedarikine, üretiminden korunmasına, hazırlığından sunumuna ve tanıtımına kadar detaylı ama bütünsel bir birikim gerektiren bu süreç, gelecekçi bir yaklaşımla tek çatı altında toplanmış ve gelecek nesillere eksiksiz emaneti sağlanmıştır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013 yılında kurulan (MUSEM Akademi) Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi bu benzersiz zenginliğin iletişiminin ve devrinin çatısıdır.

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel bir eğitim kurumu olan MUSEM Akademi, 2021 yılı Eylül ayında kapılarını açarak, yiyecek-içecek sektörüne eğitimli ve profesyonel işgücü kazandırmak misyonu ile faaliyete girmiştir.

MUSEM Akademi; Gaziantep Mutfağı alanında profesyonel şef adayları yetiştirmenin yanında, bu alandaki girişimci adaylara, uzman eğitmen adaylara, turizmde daha donanımlı bir kariyer yapmak isteyen halihazırdaki şeflere ve bu birikimi hobi olarak edinmek isteyen herkese; doğru, temsil gücü olan, asırlık kriterlere uygun eğitimler vermeyi hedeflemektedir.

MUSEM Akademi, MEB onaylı, uzun dönem, sertifikalı eğitimlerin yanı sıra, günlük çalıştaylar ve yaratıcı atölye çalışmalarıyla da toplumun her kesiminden insana dokunmaktadır. Gerek üreten, pişiren ve sunan, gerekse tüketen tarafta her kesimin bilinçlenmesi, damak aşinalığının yerleşmesi ve doğru fikir sahibi olması, Gaziantep Mutfağını koruyan ve yaşatan en önemli etken olacaktır.

  • Bilinçli coğrafi işaretli ürün kullanımı artacak, yerel üreticilere fırsat yaratılacaktır.
  • Yemeklerin yöresel reçetelerle, kişisel yorumlara izin vermeden en özgün halleriyle korunması sağlanacaktır.
  • Gaziantep Mutfağı, şaşırtıcı ve görkemli bir repertuvarla tek başına bir ana branş olarak müfredata kazandırılacaktır.
  • Dünyanın bir “Mutfak Müzesine” sahip ilk okulu ve bir “okula” sahip ilk Mutfak Müzesi olmasının benzersiz farkını hissettirecektir.